Enerji Bakanı Dönmez: Türkiye Doğu Akdeniz'deki haklı davasından asla geri dönmeyecek

Enerji Bakanı Dönmez: Türkiye Doğu Akdeniz'deki haklı davasından asla geri dönmeyecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Buradan tekrar hatırlatmak ve dile getirmek isterim ki; Türkiye Doğu Akdeniz'deki haklı davasından asla geri dönmeyecek. Çünkü tarihi misyonumuz ve enerji stratejimizin temeli milliliğe ve yerliliğe dayanıyor. Herkes bilsin ki Doğu Akdeniz tüm Türkiye'nin ortak meselesidir." dedi.

 

Dünya Enerji Stratejisi Kongresi ve Fuarı'nın açılış töreni gerçekleştirildi. Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde düzenlenen kongreye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Tacoy, Romanya Enerji Bakanı Prof. Dr. Anton Anton, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, eski Kanada Araştırma, Yenilikler ve Bilim Bakanı Dr. Reza Moridi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin katıldı.  


"1,4 MİLYAR DOLARLIK İTHALATIN ÖNÜNE GEÇTİK"


Enerji Bakanı Fatih Dönmez, kongredeki konuşmasında, "Daha çok yerli, daha çok yenilenebilir' dedik. Yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın sisteme daha fazla entegre edilmesi için büyük gayret sarf ettik, etmeye de devam ediyoruz. 2018'de yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretimini yüzde 50 bandında kapattık. 2019'un ilk 7 ayında ise bu oran yüzde 66,45'e yükseldi ve 1,4 milyar dolarlık ithalatın önüne geçtik. Ülkemizin elektrik ithalatını yaklaşık yüzde 24, ithal kaynakların elektrik üretimindeki payını ise yüzde 15,4 azalttık. Bu açığı ise yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimdeki payını yaklaşık yüzde 45, yerli kaynakların payını ise yaklaşık yüzde 30 oranında artırarak kapatmış olduk. Yine 2019'un ilk 7 ayındaki elektrik ihracatımızı da yaklaşık yüzde 22 artırdık. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda elektrik üretimimizdeki yerli ve yenilenebilir kaynakların payını daha da yükseltmekte kararlıyız" dedi.  

"TÜRKİYE DOĞU AKDENİZ'DEKİ HAKLI DAVASINDAN ASLA GERİ DÖNMEYECEK"


Bakan Dönmez, "Neler olacağını çok önceden tahmin ederek envanterimize kattığımız Barbaros Hayreddin Paşa, Oruç Reis, Fatih ve Yavuz gemilerimiz Türkiye'nin Milli Enerji ve Maden Politikasının en somut örnekleri, Türkiye'nin kararlı duruşunun en net göstergesidir. Tabi bu milli devlerimizi yok saymaya çalışanlar da yok değil. Ve maalesef, Yavuz ve Fatih Doğu Akdeniz'de çalıştıkça ve sonuca yaklaştıkça 'başarısızlık' için ellerini ovuşturanlar da var. Tüm Türkiye bu konuda ittifak etmişken hala bu konuyu istismar etmek, yapılanları görmezden gelmek bir art niyetin sonucudur. Ayrıca bizden zannettiğimiz ama bizim sevindiğimize üzülen, üzüldüğümüze de sevinenleri hayretle izliyoruz. Buradan tekrar hatırlatmak ve dile getirmek isterim ki; Türkiye Doğu Akdeniz'deki haklı davasından asla geri dönmeyecek. Çünkü tarihi misyonumuz ve enerji stratejimizin temeli milliliğe ve yerliliğe dayanıyor. Herkes bilsin ki Doğu Akdeniz tüm Türkiye'nin ortak meselesidir. Millet olarak dün buradaydık, bugün de buradayız ve yarın da burada olacağız" diye konuştu. 

"ENERJİDE ENOSİS' ANLAYIŞIYLA KURULAN SÖZDE İTTİFAKLARA DA ASLA GÖZ YUMMAYACAĞIZ"


Fatih Dönmez, "Her daim kendilerinin yanında olduğumuzu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşayan soydaşlarımızın hak ve menfaatlerini korumayı bir görev addettiğimizi ifade ettik. Bu kapsamda Doğu Akdeniz'de gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin Türkiye Petrolleri'ne verdiği ruhsat alanlarında gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türkiye'ye vermiş olduğu ruhsat alanlarında bu aramalara devam edeceğiz. Bu aramalar bizim uluslararası hukuktan kaynaklanan haklı durumumuzun bir göstergesi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türklerini yok sayan ve 'Enerjide Enosis' anlayışıyla kurulan sözde ittifaklara da asla göz yummayacağız" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'DE ENERJİ ARZI SORUNUNU TAMAMEN ORTADAN KALDIRDIK"


Fatih Dönmez, "Yavaş yavaş yazın sonuna geldiğimiz ve kışa doğru ağır adımlarla ilerlediğimiz şu günlerde bir kez daha dile getirmek isterim ki Türkiye'de enerji arzı sorununu tamamen ortadan kaldırdık. Bırakın böyle bir sorunu, bu konu hakkındaki 'Vanalar kapanacak mı?' tartışmaları da tarihin tozlu sayfalarına gömdük hamd olsun. Sadece doğalgaz altyapımızın iyileştirilmesi değil aynı zamanda kaynak ülke ve güzergâh çeşitliliğinin sağlanması adına da son yıllarda önemli hamlelerde bulunduk. TANAP'ı geçtiğimiz yıl devreye aldık. Bu yıl sonunda da inşallah TürkAkım'ı devreye alacağız. Balkanlar başta olmak üzere Avrupa ülkeleri TürkAkım'a entegre olmak için çalışmalarını başlattılar. Biz ülkemizin ve bölgemizin menfaatlerini önceleyen her türlü ortaklığa ve işbirliğine hazırız. Bizim bu konudaki tavrımız ve duruşumuz gayet net. Enerji iş birliğinin adresi, barışın köprüsü, refahın anahtarı olsun. Bu kaynakları hep birlikte insanlığın gelişimine, insanlığın hizmetine sunalım. Tabi ki önce birbirimizin hakkına, hukukuna saygı duymak şartıyla. Aksi sadece çatışmalara, anlaşmazlıklara, gerilimlere neden olur ki bizler bu anlamda hiçbir zaman tansiyonu besleyen ya da körükleyen bir taraf olmadık" dedi.

"2023 YILINDA İNŞALLAH TÜRKİYE NÜKLEERDEN ENERJİ ÜRETEN ÜLKELER SINIFINA GİRECEK"


Bakan Dönmez, "2023 yılında inşallah Türkiye nükleerden enerji üreten ülkeler sınıfına girecek. Nükleer, enerji portföyümüzün çeşitlenmesi ve dengelenmesi adına önemli bir kaynak. Ayrıca nükleer teknoloji sağlık, telekomünikasyon, uzay teknolojileri başta olmak üzere yüksek teknoloji gerektiren alanlara sağlayacağı etkiyle adeta doping etkisi yaratacak. Nükleer, geleceğin teknolojilerine açılan bir kapı ve bu kapının anahtarı artık bizim de elimizde. Sırada bu kilidi açmak ve Türkiye'de yeni bir dönemin kapılarını ardına kadar açmak var inşallah. Nükleerle birlikte enerji teknolojilerinin yerelleşmesi adına attığımız en önemli adımlardan birisi de biliyorsunuz yenilenebilir enerjiyle ilgili. YEKA olarak isimlendirdiğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları ile rüzgar ve güneş teknolojilerinde ihtiyaç duyduğumuz ekipmanları yüzde 70'ler oranında yerli üretimle karşılayacağız. Son yaptığımız YEKA ihalesiyle 1 milyar dolarlık bir yatırımı ülkemize kazandırdık." şeklinde konuştu.

"KIBRIS TÜRK HALKININ HAKLARININ İŞGAL EDİLMEYE ÇALIŞILDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR"


KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Tacoy, ise programda yaptığı konuşmasında, "Değerli Bakanım Fatih Dönmez'in, Yavuz sondaj gemisine yaptığımız ziyarette söylediği şu sözü not edeyim; Akdeniz'de doğalgaz varsa, bulacağız... Ve bu yolda bizi kimse engelleyemeyecek. Ayrıca Barbaros Hayrettin paşa ve Oruç sismik araştırma gemilerimizin mavi vatanda dosta güven düşmana korku salan donanmamızın sağlamış olduğu destekle çalışmalarına devam etmektedir. Yine yeniden Ertuğrul ve Osman bey gemilerinin de filoya zenginlik katarak çalışmalarına başlamış olduğunu bilmek bize güç vermektedir. Onun için bu birlikteliğin devamını talep etmekte, gelişen dünya üzerinde doğal gaza olan ihtiyacın devam ettiği bu dönemde, aktörlerden bir tanesi olma yönündeki politikalara devam edilmesini arzulamaktayız. Özellikle Mavi vatana sahip çıkmanın garantörlük hakkının bir parçası olduğunu da hatırlatmakta fayda buluyorum. Son on yılı aşkın sürede Avrupa birliği toprakları içerisinde yer almakta olan gelişmelerde aynen 1974 yılında Yunan cuntasının Kıbrıs adasını ele geçirmek için başlatmış olduğu tek taraflı müdahalenin, yine tek taraflı olarak gerçekleştirdikleri ihalelerle aynen 1974 mutlu barış harekatı öncesinde olduğu gibi tekrarlandığı ve Kıbrıs Türk halkının haklarının işgal edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Ancak kimsenin şüphesi olmasın ki Kıbrıs'ta bulunan Serhat boy bekçileri, orada yaşayan insanlar ve garantör Türkiye Akdeniz'de böyle bir oldu bittiye boyun eğmez, cevabını mutlaka verir. Enerji de ise, Akdeniz'deki Güney Kıbrıs ve Malta adalarında elektrik üretim ve dağıtımı ile ilgili dikkat çeken gelişmeler yaşanmıştır. Bahsi konu gelişmeleri bizler de yakından takip etmekteyiz" şeklinde konuştu.

KARBBONSUZ ENERJİ


Açılış töreninde bir konuşma yapan Romanya Enerji Bakanı Prof. Dr. Anton Anton, karbonsuz enerjiye dikkat çekerek, "Karbonsuzlaşmış bir enerjiye geçmek kolay olmayacak. Bütün sistemin nihai tüketiciye kadar değişmesini gerektiriyor ve yüksek miktarda yatırım anlamına geliyor. Bunun da başarılı bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. Nihai tüketicinin ödeyebilmesi ve aktif rol oynaması için yeni istihdama teşvik edilmeli. Bu yatırım fırsatları ekonomik büyümeye dönüştürülmeli. Sadece politika yapılar ve devlet kurumları değil, araştırmacılar, yerel yönetimler ortaklar arasında yer almalı" dedi.(DHA)

İlginizi Çekebilir